Ücret eşitsizliği, üretim faktörlerine yönelik gerçekleşen yanlı teknolojikdeğişimlerin odak noktasını oluşturur. Son 30 yılda, vasıflı işgücünün vasıfsızişgücüne yönelik göreli arzı arttıkça yine nitelikli işgücünün göreli ücreti artmıştır.Yani, ücret açığı nitelikli işgücü lehine meydana gelmiştir. Bu ters yönlü ilişkininiktisat literatüründe meydana getirdiği sebep-sonuç ilişkisi, dikkatleri teknolojikdeğişimin yanlılığına yöneltmiş ve hem gelişmekte olan ülkelerdeki hem de gelişenülkelerdeki nitelik yanlı işgücünün bir üretim faktörlü olarak bir çok araştırmayakonu olmuştur. Nitelik yanlı teknolojik değişimin vasıflı işgücü talebini artırması ve bunun sonucunda ücret kutuplaşması oluşumu bu çalışmada yer alan tezin bir kısmını oluşturmaktadır. Önemli diğer kısım ise teknolojik değişimin hangi yolla olduğu ile alakalıdır. Genel literatürde teknolojik değişim iki yolla gerçekleşir; araştırma ve geliştirme-ARGE ve difuzyon. Yapılan araştırma ve çalışmalarda ayrı ayrı hem ARGE hem difuzyonun toplam faktör verimliliğini artırdığı bulunmuştur. Bu tezde ise her iki yöntemin aynı anda ekonomide olduğu varsayılmış ve göreli iş gücü arzı artışının difüzyona yönelik olmasıyla, bu yöntemin verimlilik artışını sağlayacak değişimi tetiklediği bulunmuştur. Teorik olan bu çalışmanın, model temel alınarak yapılacak uygulamalı analizlere(ve ulaşılacak ampirik bulgulara) veya modelin geliştirilmesiyle ulaşılacak politika önermelerine bir kaynak oluşturması da çalışmanın amaçları arasındadır.

Wage inequality is the core point of the changes in factor-biased technological changes. In the last 30 years, as the relative supply of skilled-labor increases, the relative wage of the skilled-labor has increased respectively. On the one hand, it has induced the wage gap between the factors of production. This adverse relation ends up with the causality by shedding light on the bias of technological change. Therefore, the skilled-labor has been a major subject examined as a factor of production in both developed and developing countries. The increase in skilled-labor demand induced by the skill-biased technological change and the wage inequality form a part of the thesis in this work. The other part includes the way of the technological change. In the literature, the change has to be conducted by either diffusion or research and development activities. Both ways induce a rise in the total factor productivity. Here, what is assumed is the two ways take place at the same time in the model so it is aimed to reach the conclusion that the relative supplies of labors affect the relative technological change and that causes the productivities increase in different ways. The theoretical model is aimed to guide for future research which can relate the empirical evidences about the R&D and diffusion to the basic model framed here. Furthermore, the work can contribute to establish appripriate policies about the economy by enhancing the model.

84