192 Research products, page 1 of 20
Loading
- Other research product . Other ORP type . 2019Open Access TurkishAuthors:Ergönül, Ayşe Gül; Akçam, Tevfik İlker; Özdil, Ali; Turhan, Kutsal; Çakan, Alpaslan; Nart, Deniz; Çağırıcı, Ufuk;Ergönül, Ayşe Gül; Akçam, Tevfik İlker; Özdil, Ali; Turhan, Kutsal; Çakan, Alpaslan; Nart, Deniz; Çağırıcı, Ufuk;Country: Turkey
Amaç: Malign plevral mazotelyoma (MPM) kötü prognozlu ölümcül bir hastalıktır. MPM için ortalama sağ kalım 4-18 ay arasında değişmektedir. MPM’de tüm tedavilere rağmen yüksek mortalite görüldüğünden, elimizdeki bilinen tüm tedaviler hastalara uygulanabilmektedir. Bu nedenle tümör evresine, hasta performansına, histolojik alt tipine göre; cerrahi, kemoterapi, radyoterapiyi içeren multimodal tedavi rejimleri söz konusu olmaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Ege Üniversitesi Hastanesi veri tabanındaki 1992-2017 yılları arası 241 malign plevral mezotelyoma hastasının epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikleri istatistiksel açıdan global sonuçlarla karşılaştırılacak ve malign plevral mezotelyoma verileri değerlendirilecektir. Bulgular: Kayıtlı toplam 240 hastanın 154’ü (%64) erkek, 86’sı (%36) kadındı. Yas ortalaması 56 (19- 78) idi. Sağ kalım değerlendirilmesinde yapılan tedavilerin sağ kalıma etkisine bakıldığında en iyi sonucun (ortalama sağ kalım 24 ay, beş yıllık yaşam %16, p?0.001) kombine tedavi ile sağlandığı görülmüştür. Patolojik alt grupların sağ kalıma etkisine bakıldığında (Grafik 5) epiteloid mezotelyoma alt tipinin de anlamlı olarak daha iyi yaşam süresi gösterdiği bulunmuştur (ortalama sağ kalım 24 ay, beş yıllık yaşam %15, p<0,001). Sonuç: Malign mezotelyomada en başarılı sonuçlar kombine tedavilerle elde edilmektedir. Kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi tedavinin beraber uygulanabildiği hastalarda sağ kalım uzamaktadır. Hasta sayısı arttıkça ve düzenli bir kayıt sistemi ile ilerleyen yıllarda daha sağlıklı sonuçlar verebileceğimizi düşünüyoruz. Aim: Malignant pleural mesothelioma is a fatal disease with poor prognosis. Mean survival in mesothelioma varies between 4-18 months. Because of the high mortality rate despite all the treatments, all the known treatments can be applied to the patients. Therefore, according to tumor stage, patient performance, histological subtype; multimodal treatment regimens including surgery, chemotherapy and radiotherapy. Materials and Methods: In this study, epidemiological and general survival characteristics of 241 malignant pleural mesothelioma patients in the database of Ege University Hospital between 1992 and 2017 will be compared statistically with global results and malignant pleural mesothelioma data will be evaluated. Results: Of the total 240 patients enrolled, 154 (64%) were male and 86 (36%) were female. When the survival effect of the treatments was evaluated, it was seen that the best result (median survival 24 months, 5-year survival 16%, p < 0.001) was achieved with combined therapy. When the effect of pathological subtypes on survival was examined, it was found that epitheloid mesothelioma subtype showed significantly better survival. Conclusion: The most successful results in malignant mesothelioma are obtained with combined therapies. Survival is prolonged in patients with chemotherapy, radiotherapy and surgical treatment. We believe that as the number of patients increases and with a regular registration system, we can achieve healthier results in the years to come.
- Other research product . Other ORP type . 2021Open Access TurkishAuthors:Demirel, Gökhan; Kanlıoğlu, Alahattin;Demirel, Gökhan; Kanlıoğlu, Alahattin;Country: Turkey
Fotoğraf serüveni, insanoğlunun gördüklerini tekrar görülebilir somut bir veriye dönüştürme çabasıyla başlamıştır. Görüntünün kayıt altına alınabilmesi, tekrar görülebilir, basılabilir ve çoğaltılabilir olması ise ancak eklentik teknolojik gelişmeler sayesinde gerçekleşebilmiştir. Bu bağlamla bakıldığında fotoğraf, teknolojik bir araç olarak dikkat çekmektedir. Hatıra biriktirme aracı olarak konumlandırılan fotoğraf, zamanla belge ve kanıt özelliklerini de kazanarak, toplumsal belleğin oluşumunda söz sahibi olmuştur. Fotoğrafın artan kullanımı, aynı zamanda teknoloji olarak gelişmesinin önünü açmıştır. Fotoğrafın bu bağlamda gelişimi çoğunlukla fotoğraf üretim pratiklerinde iyileştirme, herkes tarafından ulaşılabilir hale gelme, saklama ve paylaşma olanaklarının iyileştirmesi yönünde olmuştur. Bu bağlamıyla bakıldığından fotoğraf karanlık odalardan analog makinelere, oradan dijital makinelere geçiş yapmıştır. Dijital makineler bugün yerini daha ileri bir teknoloji olan aynasız makinelere bırakırken, bilişim teknolojisi de cep telefonu fotoğrafçılığını oluşturmaya başlamıştır. Özellikle de cep telefonlarına entegre kameraların gün geçtikçe yükselen popülariteleri, optik teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler ile toplumların dijitalleşmeye başlaması, yeni bir alan olan mobil fotoğrafçılığın oluşumunda doğrudan etkili olmuşlardır. Bu çalışma anı biriktirme amacı taşıyan fotoğrafın kitle iletişim aracına dönüşümünde geçirdiği evrelere değinerek, mobil fotoğrafçılığın tanımını, kapsamını, teknolojik bağlamı ve kullanım alanlarını açıklamayı amaçlamaktadır. Bir literatür taraması olan bu çalışmada, fotoğrafta yeni bir alan olan mobil fotoğrafçılığın dünü, bugünkü gelişimi ve teknolojik bağlamıyla geleceği kronolojik sıralamayla araştırılarak tartışılmaktadır. The adventure of photography started with the desire of people to be able to see what they saw again. It has been possible to record, view and reproduce the image with technological developments. In this context, photography is accepted as a technological tool. Photography, which is a tool for collecting memories, has contributed to the formation of social memory with its documenting feature over time. The development of photography in this context has led to improvements in production, accessibility, storage and sharing. Thus, photography evolved from the darkroom to analog cameras and then to digital. While digital machines are developing more and more today, information technologies have also turned the mobile phone into a camera. In particular, the development of optical technologies has increased the interest in cameras integrated into mobile phones. However, the digitalization of societies has had a direct impact on the formation of mobile photography. This study aims to explain the definition, scope, technological context and usage areas of mobile photography by referring to the stages of photography in its transformation into mass media. In this study, which is a literature review, the past, present and future of mobile photography with its technological context are discussed chronologically.
- Other research product . Other ORP type . 2020Open Access TurkishAuthors:Kendirli, Tanıl; Karapınar, Bülent; Yılmaz, Hayri Levent; Duman, Murat; Köroğlu, Tolga F.; Dursun, Oğuz; Arslanköylü, Ali Ertuğ;Kendirli, Tanıl; Karapınar, Bülent; Yılmaz, Hayri Levent; Duman, Murat; Köroğlu, Tolga F.; Dursun, Oğuz; Arslanköylü, Ali Ertuğ;Country: Turkey
[Abstract Not Available]
- Other research product . Other ORP type . 2020Open Access TurkishAuthors:İrkeç, Murat T.; Eğrilmez, Sait; Bozkurt, Banu; Yıldırım, Özlem; Şengör, Tomris;İrkeç, Murat T.; Eğrilmez, Sait; Bozkurt, Banu; Yıldırım, Özlem; Şengör, Tomris;Country: Turkey
[Abstract Not Available]
- Other research product . Other ORP type . 2018Open Access EnglishAuthors:Atalar, Mehmet Haydar; Şener, Rıfat Nuri; Yıldız, Bülent; Yıldız, Özlem Kayım;Atalar, Mehmet Haydar; Şener, Rıfat Nuri; Yıldız, Bülent; Yıldız, Özlem Kayım;Country: Turkey
[Özet Yok]
- Other research product . Other ORP type . 2022Open Access TurkishAuthors:Taghiyeva, Aida; Çınar, Celal; Oran, İsmail;Taghiyeva, Aida; Çınar, Celal; Oran, İsmail;Country: Turkey
Akut inme bulgularıyla hastaneye başvuran COVİD-19’ lu bir hastada servikal internal karotis arter ve intrakranial arteriyel yatakta (orta serebral arter M2 segmenti) akut tromboembolinin BT anjiografi bulguları sunulmuştur.
- Other research product . Other ORP type . 2019Open AccessAuthors:Türkoğlu, Tayfun; Başok, Nilay;Türkoğlu, Tayfun; Başok, Nilay;Country: Turkey
Klasik Yönetim anlayışından Mükemmellik Modeline uzanan yolculukta liderler çalışanlarına değer vererek ve onları kurumlarının önemli bir paydaşı olarak görerek kurumsal bağlılıklarını arttırmakta ve kurum kültürünün yaygınlaşmasını sağlamaktadır. Toplam Kalite Yönetimi (TKY) uygulamaları işletmelerde sürekli gelişimi ve iyileşmeyi hedef aldığından; küreselleşen dünyada kurumsal kimliği, kurumsal imajı, kurumsal itibarı ve kurum kültürünü çalışanlarının içselleşmiş desteği ile oluşturmak ve geliştirmek isteyen yöneticiler tarafından öncelikli olarak tercih edilen yöntemlerdendir. İnsana ve iletişime değer veren modern yöneticiler tarafından EFQM Mükemmellik Modeline ait dokuz kriter başlığı altında yapılan kurumsal iletişim çalışmaları sonucunda; kurumsal bağlılığın arttığı, kurum kültürünün tüm çalışanlarda daha hızlı yayıldığı, çalışanların kendisini kurumun önemli bir paydaşı olarak gördüğü, kurumun imaj ve itibarının yükselmesi için daha çok gönüllü olarak çalıştıkları ve kurumun kalite başarı puanının yükseldiği tespit edilmiştir. In the journey from classical management understanding to the excellence model, leaders are raising their employees’ corporate commitment and providing a spread in corporate culture by enhancing their employees and seeing them as an important stakeholder of their corporation. Because of the fact that implementations of Total Quality Management (TQM) setting sight on continuous development and amelioration, in the globalizing world these are primarily preferred methods by managers who wants to create and improve corporate identitiy, corporate image, corporate reputation and corporate culture via employees’ internalized support. As a result of studies carried under the title of European Foundation for Quality Management Excellence Model by managers that enhance people and communication; raising institutional commitment, faster spread of corporation, their voluntarily work to raise public opinion and dignity of the corporation and corporation’s rise in quality success point were observed.
- Other research product . Other ORP type . 2020Open Access TurkishAuthors:Soyer, Nur; Bağcı, Özlem Ulusan; Bozgül, Şükriye Miray Kılınçer; Emgin, Ömer; Bozkurt, Devrim;Soyer, Nur; Bağcı, Özlem Ulusan; Bozgül, Şükriye Miray Kılınçer; Emgin, Ömer; Bozkurt, Devrim;Country: Turkey
Leyşmanyazis, Antarktika hariç tüm kıtalarda görülebilen vektör kum sinekleri (yakarca) aracılığı ilebulaşan zoonotik paraziter hastalıktır. Akdeniz Havzasındaki ülkelerde (Türkiye, Suriye, Kuzey Afrikaülkeleri, Ürdün, İtalya, İspanya, İran) sık rastlanan bir enfeksiyon hastalığıdır. Leyşmanyazis; kutanöz,mukokutanöz ve viseral leyşmanyazis (VL) şeklinde üç klinik formda karşımıza çıkabilir. VL, ülkemizdeAkdeniz ve Ege bölgelerinde endemik, diğer bölgelerde ise sporadik olarak görülmektedir. Bu rapordaİzmir’de ikamet eden VL’ye ek olarak hemofagositik lenfohistiyositoz (HLH) gelişen bir olgu sunulmuştur.Elli yaşında kadın hasta yaklaşık 3 hafta önce başlayan ve artarak devam eden ateş, terleme, halsizlik,yorgunluk şikayetleri ile hastaneye başvurmuştur. Fizik muayenesinde ateşi 38.7°C ölçülmüştür.Hastanın yapılan hemogramında hemoglobin: 8.91 g/dl (11.7-16.0), trombosit sayısı: 104 x 103/µl(150-450), lökosit sayısı: 1.35 103/µl (4.5-11) şeklinde pansitopeni saptanmıştır. Batının ultrasonografikdeğerlendirmesinde hepatosplenomegali saptanmıştır. Laboratuvar tetkiklerinde ferritin: 764.4 ng/ml(13-150) ve trigliserit düzeyi 232 mg/dl (< 150) şeklinde artmış olarak saptanmıştır. 2004 yılı HLHtanı kriterleri rehberine göre hastaya HLH tanısı konulmuştur. HLH’ye neden olabilecek sekonderhastalıklar açısından hasta araştırılmıştır. Kemik iliği aspirasyonunda hemofagositoz ve intraselülerparazitler gözlenmiştir. Yapılan leyşmanyazis indirekt floresan antikor IgG testi (IFAT) 1/1024 titredepozitif olarak saptanmıştır. Ayrıca, hastadan alınan kemik iliği aspirasyon örneğinde polimeraz zincirreaksiyonu ile leyşmanya varlığı aranmış ve etkenin Leishmania infantum olduğu tespit edilmiştir. HastaVL’ye sekonder olarak gelişen HLH olgusu olarak değerlendirilmiş ve lipozomal amfoterisin B tedavisiuygulanmıştır. Tedavinin 5. gününde hastanın ateş yüksekliği şikayeti kaybolmuş, halsizlik, yorgunluk,terleme şikayetlerinde belirgin azalma olmuştur. Tedavi sonrası 2. ay kontrolünde şikayetlerinin tamamenkaybolduğu ve pansitopenisinin düzeldiği görülmüştür. HLH ve VL erken tanınıp tedavi edilmediğinde ölümcül olabilen hastalıklardır. Sitopeni, yüksek ferritin ve trigliserit düzeyi, düşük fibrinojen düzeyi,ateş olması durumunda HLH akla gelmeli ve sekonder nedenlerin araştırılmasında paraziter etkenler deunutulmamalıdır. Bu olgu sunumu ile leyşmanyazisin çok nadir bir klinik şekli olan HLH tanısına dikkatçekilmesi amaçlanmıştır
- Other research product . Other ORP type . 2018Open Access TurkishAuthors:Dumanoğlu, Zeynep; Geren, Hakan;Dumanoğlu, Zeynep; Geren, Hakan;Country: Turkey
To evaluate the influence of different N and P levels on the productivity of amaranth, a pot experiment under outdoor condition was conducted on a amaranth genotype (cv. Don Juan) with five nitrogen (0, 50, 100, 150, 200 kg·ha-1) and three phosphor levels (0, 50, 100 kg·ha-1). Some traits tested in the experiment were plant height, harvest index and grain yield, crude protein content and weight of thousand grain. Results indicated that increasing N and P levels positively affected above mentioned traits compared to the control, and the highest grain yield for amaranth obtained from 100 kg P and 150 kg N application per hectare. Farklı azot ve fosfor seviyelerinin horozibiği verimliliği üzerindeki etkisini değerlendirmek için “Don Juan” isimli horozibiği genotipinde, beş azot (0, 5, 10, 15, 20 kg/da) ve üç fosfor (0, 5, 10 kg/da) seviyesinin araştırıldığı bir saksı denemesi dış ortamda yürütülmüştür. Çalışmada bitki boyu, hasat indeksi, tane verimi, tane ham protein oranı ve 1000 tane ağırlığı gibi özellikler incelenmiştir. Sonuçlar, kontrol uygulamasına göre artan N ve P seviyelerinin verim ve verim unsurlarını olumlu yönde etkilediğini ve en yüksek tane veriminin dekara 10 kg P ve 15 kg Nuygulamasından alındığını göstermiştir.
- Other research product . Other ORP type . 2021Open Access EnglishAuthors:Aypay, Ahmet; Özdemir, Murat; Karaferye, Figen;Aypay, Ahmet; Özdemir, Murat; Karaferye, Figen;Country: Turkey
The purpose of this study is to examine the research on faculty members as one of the central subjects of Turkish higher education research based on data from 256 articles, master’s and doctoral theses between 2015 and 2019. An analytical framework was used to review and classify the information on research and researchers, the object of study, and the object of knowledge. Turkish higher education research on faculty members was mainly published in the form of articles in peer-reviewed journals in Turkish. The primary objects of study were about the islands of teaching and learning, policy studies, identity development, institutional research, and the scholarships of discovery and teaching. As for the object of knowledge, Turkish higher education research on faculty members was found to be descriptive. Quantitative studies employed parametric tests for research data based on the target population and simple random sampling with a maximum of 400 respondents. The qualitative studies used interviews and content analysis for data collection and analysis. Establishing structures focusing on systematic and long-term research on faculty around the issues such as recruitment, career, and post-career stages was among the recommendations of the paper.
192 Research products, page 1 of 20
Loading
- Other research product . Other ORP type . 2019Open Access TurkishAuthors:Ergönül, Ayşe Gül; Akçam, Tevfik İlker; Özdil, Ali; Turhan, Kutsal; Çakan, Alpaslan; Nart, Deniz; Çağırıcı, Ufuk;Ergönül, Ayşe Gül; Akçam, Tevfik İlker; Özdil, Ali; Turhan, Kutsal; Çakan, Alpaslan; Nart, Deniz; Çağırıcı, Ufuk;Country: Turkey
Amaç: Malign plevral mazotelyoma (MPM) kötü prognozlu ölümcül bir hastalıktır. MPM için ortalama sağ kalım 4-18 ay arasında değişmektedir. MPM’de tüm tedavilere rağmen yüksek mortalite görüldüğünden, elimizdeki bilinen tüm tedaviler hastalara uygulanabilmektedir. Bu nedenle tümör evresine, hasta performansına, histolojik alt tipine göre; cerrahi, kemoterapi, radyoterapiyi içeren multimodal tedavi rejimleri söz konusu olmaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Ege Üniversitesi Hastanesi veri tabanındaki 1992-2017 yılları arası 241 malign plevral mezotelyoma hastasının epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikleri istatistiksel açıdan global sonuçlarla karşılaştırılacak ve malign plevral mezotelyoma verileri değerlendirilecektir. Bulgular: Kayıtlı toplam 240 hastanın 154’ü (%64) erkek, 86’sı (%36) kadındı. Yas ortalaması 56 (19- 78) idi. Sağ kalım değerlendirilmesinde yapılan tedavilerin sağ kalıma etkisine bakıldığında en iyi sonucun (ortalama sağ kalım 24 ay, beş yıllık yaşam %16, p?0.001) kombine tedavi ile sağlandığı görülmüştür. Patolojik alt grupların sağ kalıma etkisine bakıldığında (Grafik 5) epiteloid mezotelyoma alt tipinin de anlamlı olarak daha iyi yaşam süresi gösterdiği bulunmuştur (ortalama sağ kalım 24 ay, beş yıllık yaşam %15, p<0,001). Sonuç: Malign mezotelyomada en başarılı sonuçlar kombine tedavilerle elde edilmektedir. Kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi tedavinin beraber uygulanabildiği hastalarda sağ kalım uzamaktadır. Hasta sayısı arttıkça ve düzenli bir kayıt sistemi ile ilerleyen yıllarda daha sağlıklı sonuçlar verebileceğimizi düşünüyoruz. Aim: Malignant pleural mesothelioma is a fatal disease with poor prognosis. Mean survival in mesothelioma varies between 4-18 months. Because of the high mortality rate despite all the treatments, all the known treatments can be applied to the patients. Therefore, according to tumor stage, patient performance, histological subtype; multimodal treatment regimens including surgery, chemotherapy and radiotherapy. Materials and Methods: In this study, epidemiological and general survival characteristics of 241 malignant pleural mesothelioma patients in the database of Ege University Hospital between 1992 and 2017 will be compared statistically with global results and malignant pleural mesothelioma data will be evaluated. Results: Of the total 240 patients enrolled, 154 (64%) were male and 86 (36%) were female. When the survival effect of the treatments was evaluated, it was seen that the best result (median survival 24 months, 5-year survival 16%, p < 0.001) was achieved with combined therapy. When the effect of pathological subtypes on survival was examined, it was found that epitheloid mesothelioma subtype showed significantly better survival. Conclusion: The most successful results in malignant mesothelioma are obtained with combined therapies. Survival is prolonged in patients with chemotherapy, radiotherapy and surgical treatment. We believe that as the number of patients increases and with a regular registration system, we can achieve healthier results in the years to come.
- Other research product . Other ORP type . 2021Open Access TurkishAuthors:Demirel, Gökhan; Kanlıoğlu, Alahattin;Demirel, Gökhan; Kanlıoğlu, Alahattin;Country: Turkey
Fotoğraf serüveni, insanoğlunun gördüklerini tekrar görülebilir somut bir veriye dönüştürme çabasıyla başlamıştır. Görüntünün kayıt altına alınabilmesi, tekrar görülebilir, basılabilir ve çoğaltılabilir olması ise ancak eklentik teknolojik gelişmeler sayesinde gerçekleşebilmiştir. Bu bağlamla bakıldığında fotoğraf, teknolojik bir araç olarak dikkat çekmektedir. Hatıra biriktirme aracı olarak konumlandırılan fotoğraf, zamanla belge ve kanıt özelliklerini de kazanarak, toplumsal belleğin oluşumunda söz sahibi olmuştur. Fotoğrafın artan kullanımı, aynı zamanda teknoloji olarak gelişmesinin önünü açmıştır. Fotoğrafın bu bağlamda gelişimi çoğunlukla fotoğraf üretim pratiklerinde iyileştirme, herkes tarafından ulaşılabilir hale gelme, saklama ve paylaşma olanaklarının iyileştirmesi yönünde olmuştur. Bu bağlamıyla bakıldığından fotoğraf karanlık odalardan analog makinelere, oradan dijital makinelere geçiş yapmıştır. Dijital makineler bugün yerini daha ileri bir teknoloji olan aynasız makinelere bırakırken, bilişim teknolojisi de cep telefonu fotoğrafçılığını oluşturmaya başlamıştır. Özellikle de cep telefonlarına entegre kameraların gün geçtikçe yükselen popülariteleri, optik teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler ile toplumların dijitalleşmeye başlaması, yeni bir alan olan mobil fotoğrafçılığın oluşumunda doğrudan etkili olmuşlardır. Bu çalışma anı biriktirme amacı taşıyan fotoğrafın kitle iletişim aracına dönüşümünde geçirdiği evrelere değinerek, mobil fotoğrafçılığın tanımını, kapsamını, teknolojik bağlamı ve kullanım alanlarını açıklamayı amaçlamaktadır. Bir literatür taraması olan bu çalışmada, fotoğrafta yeni bir alan olan mobil fotoğrafçılığın dünü, bugünkü gelişimi ve teknolojik bağlamıyla geleceği kronolojik sıralamayla araştırılarak tartışılmaktadır. The adventure of photography started with the desire of people to be able to see what they saw again. It has been possible to record, view and reproduce the image with technological developments. In this context, photography is accepted as a technological tool. Photography, which is a tool for collecting memories, has contributed to the formation of social memory with its documenting feature over time. The development of photography in this context has led to improvements in production, accessibility, storage and sharing. Thus, photography evolved from the darkroom to analog cameras and then to digital. While digital machines are developing more and more today, information technologies have also turned the mobile phone into a camera. In particular, the development of optical technologies has increased the interest in cameras integrated into mobile phones. However, the digitalization of societies has had a direct impact on the formation of mobile photography. This study aims to explain the definition, scope, technological context and usage areas of mobile photography by referring to the stages of photography in its transformation into mass media. In this study, which is a literature review, the past, present and future of mobile photography with its technological context are discussed chronologically.
- Other research product . Other ORP type . 2020Open Access TurkishAuthors:Kendirli, Tanıl; Karapınar, Bülent; Yılmaz, Hayri Levent; Duman, Murat; Köroğlu, Tolga F.; Dursun, Oğuz; Arslanköylü, Ali Ertuğ;Kendirli, Tanıl; Karapınar, Bülent; Yılmaz, Hayri Levent; Duman, Murat; Köroğlu, Tolga F.; Dursun, Oğuz; Arslanköylü, Ali Ertuğ;Country: Turkey
[Abstract Not Available]
- Other research product . Other ORP type . 2020Open Access TurkishAuthors:İrkeç, Murat T.; Eğrilmez, Sait; Bozkurt, Banu; Yıldırım, Özlem; Şengör, Tomris;İrkeç, Murat T.; Eğrilmez, Sait; Bozkurt, Banu; Yıldırım, Özlem; Şengör, Tomris;Country: Turkey
[Abstract Not Available]
- Other research product . Other ORP type . 2018Open Access EnglishAuthors:Atalar, Mehmet Haydar; Şener, Rıfat Nuri; Yıldız, Bülent; Yıldız, Özlem Kayım;Atalar, Mehmet Haydar; Şener, Rıfat Nuri; Yıldız, Bülent; Yıldız, Özlem Kayım;Country: Turkey
[Özet Yok]
- Other research product . Other ORP type . 2022Open Access TurkishAuthors:Taghiyeva, Aida; Çınar, Celal; Oran, İsmail;Taghiyeva, Aida; Çınar, Celal; Oran, İsmail;Country: Turkey
Akut inme bulgularıyla hastaneye başvuran COVİD-19’ lu bir hastada servikal internal karotis arter ve intrakranial arteriyel yatakta (orta serebral arter M2 segmenti) akut tromboembolinin BT anjiografi bulguları sunulmuştur.
- Other research product . Other ORP type . 2019Open AccessAuthors:Türkoğlu, Tayfun; Başok, Nilay;Türkoğlu, Tayfun; Başok, Nilay;Country: Turkey
Klasik Yönetim anlayışından Mükemmellik Modeline uzanan yolculukta liderler çalışanlarına değer vererek ve onları kurumlarının önemli bir paydaşı olarak görerek kurumsal bağlılıklarını arttırmakta ve kurum kültürünün yaygınlaşmasını sağlamaktadır. Toplam Kalite Yönetimi (TKY) uygulamaları işletmelerde sürekli gelişimi ve iyileşmeyi hedef aldığından; küreselleşen dünyada kurumsal kimliği, kurumsal imajı, kurumsal itibarı ve kurum kültürünü çalışanlarının içselleşmiş desteği ile oluşturmak ve geliştirmek isteyen yöneticiler tarafından öncelikli olarak tercih edilen yöntemlerdendir. İnsana ve iletişime değer veren modern yöneticiler tarafından EFQM Mükemmellik Modeline ait dokuz kriter başlığı altında yapılan kurumsal iletişim çalışmaları sonucunda; kurumsal bağlılığın arttığı, kurum kültürünün tüm çalışanlarda daha hızlı yayıldığı, çalışanların kendisini kurumun önemli bir paydaşı olarak gördüğü, kurumun imaj ve itibarının yükselmesi için daha çok gönüllü olarak çalıştıkları ve kurumun kalite başarı puanının yükseldiği tespit edilmiştir. In the journey from classical management understanding to the excellence model, leaders are raising their employees’ corporate commitment and providing a spread in corporate culture by enhancing their employees and seeing them as an important stakeholder of their corporation. Because of the fact that implementations of Total Quality Management (TQM) setting sight on continuous development and amelioration, in the globalizing world these are primarily preferred methods by managers who wants to create and improve corporate identitiy, corporate image, corporate reputation and corporate culture via employees’ internalized support. As a result of studies carried under the title of European Foundation for Quality Management Excellence Model by managers that enhance people and communication; raising institutional commitment, faster spread of corporation, their voluntarily work to raise public opinion and dignity of the corporation and corporation’s rise in quality success point were observed.
- Other research product . Other ORP type . 2020Open Access TurkishAuthors:Soyer, Nur; Bağcı, Özlem Ulusan; Bozgül, Şükriye Miray Kılınçer; Emgin, Ömer; Bozkurt, Devrim;Soyer, Nur; Bağcı, Özlem Ulusan; Bozgül, Şükriye Miray Kılınçer; Emgin, Ömer; Bozkurt, Devrim;Country: Turkey
Leyşmanyazis, Antarktika hariç tüm kıtalarda görülebilen vektör kum sinekleri (yakarca) aracılığı ilebulaşan zoonotik paraziter hastalıktır. Akdeniz Havzasındaki ülkelerde (Türkiye, Suriye, Kuzey Afrikaülkeleri, Ürdün, İtalya, İspanya, İran) sık rastlanan bir enfeksiyon hastalığıdır. Leyşmanyazis; kutanöz,mukokutanöz ve viseral leyşmanyazis (VL) şeklinde üç klinik formda karşımıza çıkabilir. VL, ülkemizdeAkdeniz ve Ege bölgelerinde endemik, diğer bölgelerde ise sporadik olarak görülmektedir. Bu rapordaİzmir’de ikamet eden VL’ye ek olarak hemofagositik lenfohistiyositoz (HLH) gelişen bir olgu sunulmuştur.Elli yaşında kadın hasta yaklaşık 3 hafta önce başlayan ve artarak devam eden ateş, terleme, halsizlik,yorgunluk şikayetleri ile hastaneye başvurmuştur. Fizik muayenesinde ateşi 38.7°C ölçülmüştür.Hastanın yapılan hemogramında hemoglobin: 8.91 g/dl (11.7-16.0), trombosit sayısı: 104 x 103/µl(150-450), lökosit sayısı: 1.35 103/µl (4.5-11) şeklinde pansitopeni saptanmıştır. Batının ultrasonografikdeğerlendirmesinde hepatosplenomegali saptanmıştır. Laboratuvar tetkiklerinde ferritin: 764.4 ng/ml(13-150) ve trigliserit düzeyi 232 mg/dl (< 150) şeklinde artmış olarak saptanmıştır. 2004 yılı HLHtanı kriterleri rehberine göre hastaya HLH tanısı konulmuştur. HLH’ye neden olabilecek sekonderhastalıklar açısından hasta araştırılmıştır. Kemik iliği aspirasyonunda hemofagositoz ve intraselülerparazitler gözlenmiştir. Yapılan leyşmanyazis indirekt floresan antikor IgG testi (IFAT) 1/1024 titredepozitif olarak saptanmıştır. Ayrıca, hastadan alınan kemik iliği aspirasyon örneğinde polimeraz zincirreaksiyonu ile leyşmanya varlığı aranmış ve etkenin Leishmania infantum olduğu tespit edilmiştir. HastaVL’ye sekonder olarak gelişen HLH olgusu olarak değerlendirilmiş ve lipozomal amfoterisin B tedavisiuygulanmıştır. Tedavinin 5. gününde hastanın ateş yüksekliği şikayeti kaybolmuş, halsizlik, yorgunluk,terleme şikayetlerinde belirgin azalma olmuştur. Tedavi sonrası 2. ay kontrolünde şikayetlerinin tamamenkaybolduğu ve pansitopenisinin düzeldiği görülmüştür. HLH ve VL erken tanınıp tedavi edilmediğinde ölümcül olabilen hastalıklardır. Sitopeni, yüksek ferritin ve trigliserit düzeyi, düşük fibrinojen düzeyi,ateş olması durumunda HLH akla gelmeli ve sekonder nedenlerin araştırılmasında paraziter etkenler deunutulmamalıdır. Bu olgu sunumu ile leyşmanyazisin çok nadir bir klinik şekli olan HLH tanısına dikkatçekilmesi amaçlanmıştır
- Other research product . Other ORP type . 2018Open Access TurkishAuthors:Dumanoğlu, Zeynep; Geren, Hakan;Dumanoğlu, Zeynep; Geren, Hakan;Country: Turkey
To evaluate the influence of different N and P levels on the productivity of amaranth, a pot experiment under outdoor condition was conducted on a amaranth genotype (cv. Don Juan) with five nitrogen (0, 50, 100, 150, 200 kg·ha-1) and three phosphor levels (0, 50, 100 kg·ha-1). Some traits tested in the experiment were plant height, harvest index and grain yield, crude protein content and weight of thousand grain. Results indicated that increasing N and P levels positively affected above mentioned traits compared to the control, and the highest grain yield for amaranth obtained from 100 kg P and 150 kg N application per hectare. Farklı azot ve fosfor seviyelerinin horozibiği verimliliği üzerindeki etkisini değerlendirmek için “Don Juan” isimli horozibiği genotipinde, beş azot (0, 5, 10, 15, 20 kg/da) ve üç fosfor (0, 5, 10 kg/da) seviyesinin araştırıldığı bir saksı denemesi dış ortamda yürütülmüştür. Çalışmada bitki boyu, hasat indeksi, tane verimi, tane ham protein oranı ve 1000 tane ağırlığı gibi özellikler incelenmiştir. Sonuçlar, kontrol uygulamasına göre artan N ve P seviyelerinin verim ve verim unsurlarını olumlu yönde etkilediğini ve en yüksek tane veriminin dekara 10 kg P ve 15 kg Nuygulamasından alındığını göstermiştir.
- Other research product . Other ORP type . 2021Open Access EnglishAuthors:Aypay, Ahmet; Özdemir, Murat; Karaferye, Figen;Aypay, Ahmet; Özdemir, Murat; Karaferye, Figen;Country: Turkey
The purpose of this study is to examine the research on faculty members as one of the central subjects of Turkish higher education research based on data from 256 articles, master’s and doctoral theses between 2015 and 2019. An analytical framework was used to review and classify the information on research and researchers, the object of study, and the object of knowledge. Turkish higher education research on faculty members was mainly published in the form of articles in peer-reviewed journals in Turkish. The primary objects of study were about the islands of teaching and learning, policy studies, identity development, institutional research, and the scholarships of discovery and teaching. As for the object of knowledge, Turkish higher education research on faculty members was found to be descriptive. Quantitative studies employed parametric tests for research data based on the target population and simple random sampling with a maximum of 400 respondents. The qualitative studies used interviews and content analysis for data collection and analysis. Establishing structures focusing on systematic and long-term research on faculty around the issues such as recruitment, career, and post-career stages was among the recommendations of the paper.